ST.PETERSBURG
İlk yurt dışı gezimi Rusya’nın bir
zamanlar başkentliğini yapmış, Türklerin deli dediği Rusların ise tarihinde
önemli bir yer kaplayan Petro’nun yoktan var ettiği şehir St. Petersburg’a
yaptım.
Nereleri Göreyim ?
Öncelikle bu kentte gezecek çok yer var. Tarihi zenginlikleri olduğu kadar edebi ve kültürel zenginlikleri de var. Şayet kısıtlı süreniz varsa iyi bir program yapmanı gerekecek. Ben 1 hafta içinde çok fazla yer görmeye çalıştım. En güzellerini sıralarsam yeniden diriliş kilisesi, Kazansky katedrali, Tsarkaye Selo köyü, Dostoyevski müze evi, singer binası, Isaac katedrali, Peter ve Paul kalesi, Hermitage müzesi ve saray meydanı, Puşkin'in evi. Esasen tüm sokakları ve binaları görülmeye değer. Nevski caddesinde günün her saati farklı duygular içinde yürüyebilirsiniz. Köprüleri, heykelleri güzel neva nehriyle dümdüz bir şehir.
Ulaşım
Gayet gelişmiş bir metro hattının
yanında tramvay, otobüs, ticari taksi ve otostop çekerek sivil araçlara da
binip uygun bir fiyat karşılığında pazarlık ederek istediğini yere sizi
götürmesini talep edebilirsiniz. Dümdüz bir şehir olduğundan bisiklet ile gezilebilir.
Ayrıca bir su şehri olduğundan adaları ve kanalları arasından teknelerle de
ulaşım yapılabiliyor.
Metro, çok derin. Gişelerden sonra
metroya inmek epey zaman alıyor ama yürüyen merdivenler çok hızlı. Vagonlar eski
hatta retro tarzdakilere bile denk gelmek mümkün. Kışın zor hava koşulları
olduğundan metro’da hayat oluşturulmuş. Bazı metro istasyonları tasarımlarıyla görülmeye
değer.
Hava Durumu
Gideceğiniz ayı, mevsimi de iyi
seçmek gerekiyor. Ben nisan sonu gidip 1 hafta kaldım. Hava güneşliydi ama
ortalama sıcaklık 10 dereceyi aşmamıştı. Şansıma çok az yağmura denk geldim. Bir
gün köprüden nehre bakarken buz kütlelerini geçtiğini gördüm. Siz düşünün işte
gerisini.
Beyaz Geceler
Bir yanıldığım nokta da beyaz geceler
konusuymuş. Ben beyaz gecelerin sadece haziran ayının ortasında olduğunu
sanıyordum fakat öyle değilmiş. Mayıs ayıyla birlikte beyaz geceler başlıyor. Nisan
sonunda havanın 23.00 gibi kararmaya başlıyordu. Haziran ayında ise zirve
yaparak sadece 4 saat hava karanlık kalıyormuş. Kışında tam aksi elbette. Aralık
ayında ise sadece 4 saat gündüz oluyor. Beyaz gecelerin turistik olması şehre
büyük katkı sağlıyor bu göz ardı edilemez ama orda okuyan arkadaşıma yerel halk
için nasıl olduğunu sorduğumda çalışan insanlar için gayet zor bir durum
olduğundan ve uyku problemleri yaşadığını söyledi.
Ruble kullanılıyor. 1 Euro 40
ruble,100 Türk lirası ise 1600 ruble yapıyor. Ortalama bir pizza yemek
isterseniz 500 rubleyi gözden çıkarmanız gerekiyor. Müzelere giriş 100-300
ruble arasında değişiyor. İçki ucuz. Metro da 25 ruble ve Türkiye'ye göre ucuz.
Çeşitli biraları uygun fiyata tadabilirsiniz. Meyve ve sebze fiyatları ise çok
pahalı.
Gece hayatı
Nevski caddesinde çok yoğun. Bu cadde
şehrin hem gündüz hem de gece en aktif bölgesi, kalbi diyebiliriz.
Bir düğer mevzuda lükse düşkünlük. Gezim
esnasında sokakta gelin damatlara rastladım. Düğünler için lüks limuzin ve jeepler
kiralanıyor.
Tüm dünyaca bilindiği gibi Slav
ırkından kadınlara diyecek bir söz yok. Hepsi çok şık giyiniyor ve topuklu
ayakkabı giyiyorlar.
Alkol ise burada sadece gece değil
gündüz de tüketiliyor. İş çıkışından çıkan insanlar sokakta, toplu taşıma
araçlarında bira içebiliyorlar.