Emin Alper’in ilk uzun metrajlı filmi "Tepenin Ardı” üç kuşaktan oluşan dede-oğul- torun ve yan
karakteriyle bir ailenin aralarındaki ilişkilerden yola çıkarak ulusların veya
iktidarların davranış şekillerine ve söylemlerine vurgu yapıyor.
Köyde yaşayan dedenin, oğlu ve torunlarının ziyareti sonrası
bir gecede ve ertesi gününde yaşananları başarılı bir şekilde anlatırken
gerilimden taviz vermeyerek, sembolik anlatım tarzıyla izlenebilir bir film
olmakla beraber aynı zamanda son zamanlarda Türk sinemasındaki kaliteli
yapımlarda üstlerde yer ediniyor.
Toplumların tümünde olmakla beraber Türk toplumunda da kötü durumlar
ya da yapılan hatalarda suçu başkasında bulma, tüm başarısızlıkların suçların
ve hatalarının nedeninde “dış mihrakları” işaret eden bir iktidar yapısının
toplumun tümüyle birlikte en küçük yapı birimi ailenin içinde de
gözlenebildiğini görüyoruz. Esasen filmin göstermeye çalıştığı da aileden yola
çıkarak bu kaygıların ulus devletlerde nasıl eylem haline geldiğini ve
kendimizle yüzleşmek, öz eleştiri yapmak, hatanın sebebini aramak yerine kolayca
tüm musibetlerin, kazaların dışarıdan içimizden olmayanlardan, ötekilerden geldiğini
söylemek hastalığına vurgu yapıyor.
Köpeği bir gece karanlığında vuran, Babayı sabah ayağından
vuran, ekinlere zarar verenler egemen aile reisi dede’nin tarafından Yörükler olarak
gösteriliyor. Oysaki Film boyunca yönetmen bize ne Yörükleri gösteriyor ne de
vuranların kim olduklarını. Her silah sesini duyduğumuzda dedenin yorumlarına
ve suçlamalarına göre suçluyu öğreniyoruz. Aslında dedenin tek amacı hayvanlarını,
ürünlerini özetle özel mülkiyetini korumak olduğundan bu amaca dair verdiği
savaş manalı olsa da onu masum kılmıyor fakat olaylardan haberi olanların suçlu
Yörükler olarak gösterildiğinde seslerini çıkarmamaları ve kendi günahlarının
üstlerini örterek dedenin savaşında yer almalarıyla karşılaştırıldığında dede’yi
diğerlerine göre masum kılıyor.
Görmediğimiz, uzak kaldığımız bir savaşta olayların nasıl
cereyan ettiğini tam bilgimiz olmadan nasıl yorumlayabiliriz? Kimlerin gerçek
suçlu olduğunu, kimlerin masum olduğunu nasıl öğrenebiliriz? Yönetmenin bize
olayları göstermemesinin bir anlamının olduğunu artık daha iyi idrak
edebiliriz. Güç sahiplerinin çeşitli yollarla başında medya olmak üzere bizlere
suçluyu kendi çıkarları doğrultusunda gösterdiklerini kendi savaşları için
bizleri alet ettiklerini düşünebilir miyiz? Film bittikten sonra bu soruları
kendimize sorabiliyorsak filmin genel amacına ulaştığını söyleyebiliriz.