Floransa 1.Gün
Sabah hızlı trenimizle konforlu bir
yolculuktan sonra Floransa’ya ulaşıyoruz. Gezinin bu kısmında 1 tam günü
Floransa olarak diğer tam günü de Pisa ve Siena olarak planlamıştık. Ama
pratikte yaşanan aksaklıklar ve Floransa’nın beklediğimden daha büyük ve gezilecek
çok yer olmasından ötürü planımızı aksadı. Merkeze yakın Hostelimizi bulup
kahvaltımızı yapıyoruz.
Öncelikle Floransa, Medici ailesinin
şehri demek yanlış olmaz. Rönesans’ın başkenti bu şehirde her yerde Medici
ailesinin etkisini ve izlerini görüyorsunuz. Floransa’da keşfimize San Lorenzo
Bazilikası ile başlıyoruz. İçerisinde yer alan kütüphane ve müzeyi geziyoruz.
Laurentian Kütüphanesi bu
yapıda en dikkat çekici bölüm olarak ilgimizi çekiyor. Zaten eseri yapan da
Michelangelo. Çıkıp dar sokaklardan geçtiğimizde gözümüze tüm görkemi ile Santa Maria del Fiore yani Floransa’nın
meşhur katedrali çarpıyor. Meydandaki kalabalıkla beraber sıraya girip içeri
adım atıyoruz ancak dışarıdan bakıldığındaki etki kadar içerinin atmosferi aynı
etkiyi bende uyandırmadı. Roma’daki bazilikalardan sonra içerisi sönük kaldı.
Duomo meydanı kalabalık ve gittikçe artan sıcakla beraber yorucu olmaya
başlıyor. Aldığımız biletlerle Giotti çan kulesine çıkıyoruz. Mutlaka en
tepesine kadar azimle çıkılmalı. Manzara 360 derece ve çok etkileyici. Ara
katlarda açık havada dinlenebilirsiniz. Öğlen yemeği için bir sandviç
atıştırıyoruz. İstikamet Signoria Meydanı ve galeriler.
Piazza Della Signoria, Duomadan daha
güneşli ve daha kalabalık. Meydandan geçerken heykelleri hayranlıkla izliyoruz
ve özellikle de herkese açık olan galeri Loggia Dei Lanzi çok ilgimize çekse de
önceliğimiz Uffizi Galerisi ve burada da bir kuyruk gözümüze çarpıyor.
Gerçekten çok etkileyici ve değerli
tablolar, heykeller bu müzede sergileniyor. Güzel sanatlar, sanat tarihi okuyan
her öğrencinin ve ilgi duyan bireylerin Floransa’yı mutlaka ziyaret etmesi ve
geldiklerinde de bu müzelere uğraması gerekiyor. Uffizi galerisinde birbirimizi
kaybettiğimizden ötürü epey zaman kaybediyoruz ve Floransa’yı bir günde gezme
planımız ilk olarak burada aksıyor.
Vecchio sarayının içine girmek ve
kulelerine çıkmaktan ise dışarıdan mimari izlemek bize yetiyor ve Ponte Vecchio
köprüsüne adımlıyoruz. Buradaki dükkânlarda kafe olmasını hayal etmiştim ama
kuyumcu çıktı. Önce buna şaşırdım daha sonra tarihçesini okuyunca anlam
kazandı.
Köprüden sonra Pitti Sarayını
görüyoruz. Yorgunlukla birlikte önündeki yokuş aşağı uzanan taşlara kendimizi
bırakıyoruz. Saray da müze kısımlar ve büyük bir bahçesi var. Biz bahçe kısmına
yöneliyoruz. Çimlerde dinlenip sakinliğin tadına varıyoruz. Saraydan çıktıktan
sonra karnımızı pizza ile doyuruyoruz ve köprü, Ponte Vecchio üzerinde
fotoğraflar çekiniyoruz. Gün batımı manzarası köprüden çok güzel izleniyor.
Republica meydanından ve şık sokaklardan geçip hostele ulaşıyoruz.
2.gün
Pisa için trenimiz erken saatte ve
kısa ve konforlu yolculuk süresinden sonra Pisa şehrine ulaşıyoruz. Yürümek
yerine otobüs ile Pisa şehrinde gezip görebileceğiniz her şeyin bulunduğu
bölgeye meydana ulaşıyoruz. Klasik İtalya gezilerinde çekilen Eğik Pisa kuleli
fotoğraflar için bizde eğilip bükülüyoruz. Mucizeler Meydanında katedral, kule,
vaftizhane gibi yerleri 2-3 saat içinde rahat bir tempoda gezip tren
istasyonuna yürüyoruz ve bir saatte Floransa’ya varıyoruz.
Accademia sanat galerisine gidip dünya
gözümüzle David heykelini görmek için sırada beklemeye başlıyoruz. Tam o sırada
akordiyon çalan bir sokak müzisyeni kulaklarımızı mest ediyor. Davut heykeli
gerçekten detaylarıyla muazzam ve çok etkileyici. Açıkçası bu müze bu heykelden
ibaret diyebiliriz. Müzeden çıktıktan sonra meydana gelip otobüse biniyoruz. Piazza
Del Michelangelo’ya manzara izlemeye gideceğiz. Bunun için tren istasyonun
oradaki meydandan otobüse biniyoruz. Uzun bir yolculuktan sonra bence kısacık
bir yolu fazlaca dolaştığımızı düşünüyorum ve tüm turistler gibi aynı yerde
inip başlıyoruz fotoğraf çekinmeye. Gün batımına kadar tepede durup
merdivenlerde kızlı-erkekli oturan insanlara katılıyoruz. İnsanlar sohbet
ederken içkilerini içerken sokak sanatçıları da size arkada fon oluşturuyor. Müzede
gördüğümüz heykelin bir kopyası da burada yer alıyor.
Ponte Vecchioya kadar nehir
kenarından yürüyoruz. Akşam yemeği için bir yerler arasak da istediğimizi
bulamıyoruz ve marketten aldığımız ürünlerle açlığımızı geçiştiriyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder