Yolum 3 yıl
sonra tekrardan Rusya’ya düşüyor. Üç yıl önce gittiğimde sadece
St.Petersburg’da bir hafta geçirmiştim. Bu sefer gezi programıma mutlaka
başkent Moskova’yı da katacağım. Üstelik bileti de direkt Moskova’ya alıyorum.
Uzun bir gezi olacak. Üstelik beyaz geceleri de görecek olmam ve yaz mevsiminde
seyahat etmenin de heyecanını taşıyorum. Cumartesi sabahı Moskova’ya varıp
pazartesi gecesi trenle St.Petersburg’a vardım. 3 gün de St. Petersburg’da
geçirdikten sonra Helsinki ve Tallinn şehirlerine yolculuk edip tekrar
St.Petersburg’a otobüs ile oradan da uçak yolculuğu yaparak gezimin başlangıç
noktası olan Moskova’da noktayı koymuş oldum.
Notları
yazarken de gezi sıramı takip edeceğim. Önce Moskova hakkında bilgi vereceğim.
Ulaşım
Moskova’da
üç büyük havaalanı var. Sheremetyevo, Domodedovo ve Vnukovo. Ben Vnukovo
havaalanını kullandım. Havaalanında çıkıp minibüslere binince en yakın metro
durağı olan kırmızı hatta bulunan Yugo-Zapadnaya
metro istasyonun ulaşıp istediğiniz yere gidebilirsiniz.
Şehir
içinde ulaşım ise taksi, otobüs yaygın olmakla birlikte en sık kullanılanın
elbette meşhur Moskova metrosu olduğunu söyleyebilirim. Müthiş bir tarihi
birikimi olan, günde yaklaşık 9 milyon insanın kullandığı bu ulaşım aracında kaybolmanız
çok basit. Ben ilk gittiğimde St. Petersburg’da metroya hayran kalmıştım ama
şimdi iki şehirdeki metroyu kıyaslayınca Moskova metrosu gördüğüm dünyanın en
iyi metro hattı. Gitmeden evvel telefonunuza metro uygulamasını indirmenizi
tavsiye ederim. Kiril alfabesini de bir göz atmakta fayda var. Çok karışık
gelecektir, orada yaşayanlarının bile karıştırma ihtimali olduğunu düşünüyorum.
Özellikle aktarma yaparken yerin altından 10-15 dakika boyunca yürümek
durumunda kalıyorsunuz ve ne tarafa gitmeniz gerektiğinde yanılabilirsiniz.
Turist infolardan aldığınız haritalar ve duraklardaki yön tabelaları da işine
yarayabilir. Resmen başka bir hayat yerin altında yaşanıyor.
12 hattın
olduğu metroda istediğiniz her yere tek bilet ile gidebilmeniz çok güzel. Örneğin
Türkiye’de Kartaldan metroya binip Ayrılıkçeşmesinde indiğiniz de marmaraya
aktarma yaparken ücret ödemek durumunda kalıyorsunuz. Moskova’da tüm aktarmalar
ücretsiz. Ben üç günlük kart aldım. 400 ruble tutarındaki bu kart çok işime
yaradı. Metro ve biletler hakkında bilgiye Moskova metrosunun resmi sitesinden[1]
ulaşabilirsiniz.
Şehirde bol
bol yürüyüş de yapabilirsiniz. Geniş caddelerinde kendinizi küçücük
hissedeceksiniz. Fakat haritada yakın görünen mesafeler yürümeye başlayınca
uzun gelebilir. Karşıdan karşıya geçerken yaya geçitleri ve alt geçitleri
kullanmak gerekiyor. Trafik ışıklarının süresi eğer yavaş yürüyorsanız geniş caddelerde
karşıdan karşıya geçmenize yetersiz kalabiliyor. Hiç üst geçit görmedim
diyebilirim. Bisiklet sürmeye pek uygun bir şehir olmadığını düşünüyorum.
Kullanan insan da pek görmedim. Bunun yanında patenli ve kaykaylı çok fazla
sayıda insan gördüm.
Metro: www.mosmetro.ru/ |
Konaklama
Moskova’da
konaklama seçenekleri çok yaygın. Ben Hm Hostel’de konakladım. Gayet merkezi
bir konumdaydı Kızıl Meydana 10-15 dakika kadar yürüme mesafesinde, Eski Arbat
sokağının girişindeydi. Fiyatı da standart hostel seviyesinde Tavsiye ederim.
Yine bununla birlikte ekonomik olarak airbnb seçeneklerini de
kullanabilirsiniz.
Moskova dünyanın
en pahalı şehirlerinden birisi. Bir turist olarak ilk etapta içki, metro
bileti, taksiler, yemek bunların hepsi pahalı. Üstelik lüks ve meşhur
caddelerinde fiyatlar daha da yukarı çıkıyor. Neyse ki son dönemde Ruble’nin
değer kaybetmesinden ötürü biraz daha kabul edilebilir seviyelere iniyor
fiyatlar. Ruble’yi nasıl alabilirim diye düşünyorsanız gitmeden evvel
İstanbul’da Kapalıçarşı, Tahtakale’deki döviz bürolarına uğrayıp toptan Ruble
alın derim. Önceden bulmanız problem olabilir. Alım yapmadan bir iki gün önce
haber ederseniz size temin ediyorlar. Çok daha avantajlı oluyor. Benim seyahatim
boyunca ruble değerini 20’ye bölerek kolay hesaptan yaklaşık olarak TL değerini
elde ediyordum. Küçük bir ön araştırma yaparak siz de kendinize bu tarz bir
kolaylık sağlayabilirsiniz.
Taksilere
binmeden evvel ödemeye razı olduğunuz fiyatı söyleyin ve açık açık pazarlık
yapın. Herkese farklı fiyat uygulayabiliyorlar. Özellikleri geceleri fiyatlar
oynaklık gösteriyor.
İçki
fiyatları pahalı demişken siz onu Türkiye koşullarında kabul edin. Bizim
ülkemizde bira ne kadarsa Moskova’da gideceğiniz bir mekânda da o kadar.
Marketlerde votkalar, biralar yine normal seviyelerde.
Gezilecek
Yerler
Red Square
(Krasnaya ploshchad), Meşhur kızıl, güzel meydan. Listenizdeki birçok
yeri burada ve çevresinde göreceksiniz. Metro ile ulaşım çok kolay. Şehrin
kalbi ve en önemli noktalarından olarak kabul görüyor. Görkemi ve havası hemen etkiliyor.
Burayı görmeden dönülürse Moskova’ya gitmiş olunmaz. Buradaki restoranlarda
fiyatlar yüksek. Burayla ilgili bir
anımda ilk günümde müthiş bir yağmur rüzgar ile bastırınca kendimizi yakındaki
Gum’a zor atmıştık.
Lenin
Mozolesi, Kazan Katedrali, Devlet tarih müzesi ve Gum Alışveriş Merkezi’de
Kızıl meydanda görebileceğiniz diğer yerler.
St. Basil's, Aziz
Vasil katedrali Kızıl Meydanda gözünüze çarpacak. Rengârenk kubbeleriyle soğana
benzetiliyor. Çok güzel fotoğraflar çekinip, içerisini gezebilirsiniz. Bu
harika kiliseyi yaptıran Korkunç İvan’ın bir daha böyle güzel bir eser
yapmamaları için mimarların gözlerini oydurduğu rivayet edilir.
Kremlin
(Moskovsky Kreml), devasa bir alan, bölge, saray.. Putin’e ev sahipliği
yapan bu sarayda kiliseleri gezip devasa çanı görebilirsiniz. Karşılıklı sağlı
sollu katedrallerin oluşturduğu bir meydan var. Caddelere çıktığınızda
kaldırımdan yürümeye, karşıya geçeceksiniz yaya geçitlerini kullanmanız
gerekiyor. Aksi takdirde görevliler tarafından uyarı alıyorsunuz. Tüm saray
bölgesiniz gezmeniz 3-4 saat alabilir. Kaleleri, kuleleri ve müzeleri de buna
eklersem 1 ya da 2 saat daha ilave edebiliriz.
Lomonosov
Moscow State University (MGU), Stalin’in yedi kardeş adını
verdikleri gökdelenlerinden birisi devasa bir bina. Üniversite olarak
kullanılıyor. Binayı fotoğraf karesine sığdırmak o kadar güç ki? Ayrıca bina
içerisinden en uçtan en uca insanlar nasıl ulaşım sağlıyor diye de merak ettim.
Gorky Park, Şehrin
orta yerinde harika bir park. Sadece bir park değil, kültürel ve sportif
buluşma noktası, insanların dinlendiği, piknik yaptığı, eğlendiği şahane bir
alan. Günlerinizi burada doya doya geçirebilirsiniz. Benim en çok sevdiğim ve
kendi şehrimde hasret duyduğum türde alanlardan birisi olması itibariyle bu
parkı çok sevdim. Hatta havuz kenarında bir öğlen uykusu bile uyumuşluğum var.
Daha fazla zaman geçirmek isterdim.
Tretyakov
Gallery, Birbirinden farklı türde ve döneme ait eserleri görüp
inceleyebileceğiniz geniş bir alanda yerleşik şahane bir müze-galeri. Öğrenci
kartınız varsa 250 ruble gibi bir fiyata üstelik. [2]
. Her eserin hakkını vererek bakılmak istenirse fazla zaman alacaktır. Çok
büyüt boyutlarda muhteşem güzel tablolar gözümüze çarptı.Nasıl eserler olduğu
hakkında bilgiyi resmi sitesinden alabilirsiniz. İyi ki gittiğim dediğim
müze-galerilerden birisiydi.
Novodevichy
Mezarlığı, mezarlık evet ama müze gibi. Gidip bulması biraz zor olsa da
kesinlikle çabalarınıza değiyor. Zaten Nazım Hikmet’i ziyaret edeceğim
diyorsanız kesin gideceksiniz. Gogol, Çehov, Kruşev, Mayakovski, Yeltsin gibi siyaset,
spor, sinema, edebiyat, bilim adamları herkes burada yatıyor. Mezarlık
girişindeki dizinden bakarak kimin nerede yattığını not alın ki mezarlıkları
bulmanız kolay olsun. Şansınıza mezarlıkta bu işi gönüllü yapan, sizi
gezdirecek birisi de karşınıza çıkabilir. Kim bilir ?
Stary
Arbat, Novy Arbat, Eski ve Yeni Arbat caddelerinde yürüyüşe çıkabilir,
alışveriş yapabilir ve yemek yiyebilirsiniz. Kaldığım Hostel Eski Arbat'ın başlangıcından
olduğundan genelde yemeklerimi orada yedim. Trafiğe kapalı bu caddede yürümek
gayet keyifli oluyor. Caddede Puşkin evini ve heykelini, Victor Tsoi’ye adanmış
duvarı görebilirsiniz. Yeni Arbat ise biraz daha soğuk geldi bana. Taşıt yoluna
da açık.
Sparrow
Hills (Vorobyovy Gory), Serçe Tepeler diye geçen bu bölge Lomonosov
Üniversitesine yakın, güzel bir konum ve manzara sahip. Bu bölgeden aşağıya inersiniz kendinizi bir
ormanda bulacaksınız. Biraz daha yürürseniz Gorki park’a vardınız demektir.
Tverskaya
Street (Ulitsa), Moskova’nın Nişantaşısı olarak düşünün. Upuzun geniş
bir caddede sıralanmış restoranlar, oteller, gece kulüpleri ve mağazalar
ortadan vızır vızır geçen araçlar.
Christ The
Savior Cathedral, devasa bir katedral. Güzel fotoğraf kareleri
yakalayabilirsiniz. Alt ve üst girişi var.
Bolshoi, eğer
Bolşoy’da ben gösteri izleyeceğim derseniz biletinizi önceden almakta fayda
var. İçine girip gezmekte pek mümkün değil. Denedim başaramadım. Tiyatronun
önündeki havuzlu meydanda oturabilirsiniz.
Bolşoy
tiyatrosundan sağ tarafınızda kalan Gum alışveriş merkezinden kuzeye doğru
yürürseniz başka bir meydana geleceksiniz. Özellikle sıra sıra barların
dizildiği bu mekân ve çevre sokaklar çok güzel mimari örneklerle yapılmış
yapılar ve tertemiz sokakları ile ilginizi çekecektir.
Rusya
Devlet Kütüphanesi, gidip kitap okuyun demiyorum tabi ama Kızıl Meydana
giderken önünde durun ve görkemli yapıya bir göz atın. Üstelik Dostoyevski
sevenler için kocaman bir heykeli görmek de bonus olacaktır.
Moskova
Metrosu’nda görülecek çok güzel metro istasyonları var. Bir iki
saatinizi bu istasyonlara ayırmanızı öneririm. Kievskaya, Park Pobedy, Ploshchad Revolyutsii,
Arbatskaya, Komsomolskaya benim gördüklerim arasındaydı. Moskova
metrosunun istasyonlarında metronun kokusuna tarih karışıyor.
Bunun yanında
elbette yapılacak çok fazla şey var bu tarihi başkentte. Benim üç güne sığdırabildiklerim
yukarıdakiler. Yapamadığım şeyler örneğin tekne turu, gezemediğim müzeler de
elbette oldu.
Nerelerde
Yedim
Cafe Mu-Mu, lokanta
tarzında istediğiniz yemekleri seçip ücreti kasada ödüyorsunuz. Uygun
fiyatlarda doyurucu bir menü yapabilirsiniz kendinize.
Teremok, lezzetli
tatlı-tuzlu pankekler ile kahvaltı ya da öğün geçirebilirsiniz.
Beverly
Hills Diner, Arbat caddesinde. Sakın pankeke yemeyin,
hamburgerler daha büyük ve leziz.
Gum, ilk gün
bastıran yağmurla birlikte kendimi avm’ye zor attım. Havanın sakinleşmesini
beklerken dışarıdaki kafeye oturdum. Fiyatlar çok yüksekle olmakla birlikte bir
şeyler içilebilir.
Bu gezide
de yemek konusunda çok fazla Rus mutfağına başvurmadım. Riske girmeden, bildiğim
ve ucuz lezzetlere yöneldim. Küçük marketlerden alışveriş yaparak
kahvaltılıklar aldım. Hostelde kruvasan ve çay ile kahvaltımı yaptım.
Gece Hayatı
Moskova’da
mutlaka gece dışarı çıkmalısınız. Güzel ve hareketli bir gece hayatı var. Hafta
sonu hafta içi pek fark etmiyor. Pahalı ve lüks gece kulüplerine
gidebileceğiniz gibi daha makul ama benzer eğlenceler sunan barları da tercih
edebilirsiniz. Genelde hava güzelse dışarıda içkisini içen insanlarda var.
Elbette burada da içki yasağı belli bir saatten sonra var. Gorki parkta bira
içerken görevli tarafından şişeleri saklamam doğrultusunda uyarı bile aldım.
Gece
sokakta atla gezintiye çıkmış kadınlar gördüm. Rüya gibiydi biraz tuhaftı.
Nüfusun büyük bir kısmı kadın olsa gerek sokaklarda, metrolarda kadınların
sayısı erkeklerin sayısından fazla.
Üç tane mekâna
gittik. Darling I will call you later, dans edilebilen aynı zamanda
langırt gibi oyunlarda oynanan güzel bir bar.
Kamchatka, Bolşoy’un
yakınlarında güzel bir meydanda. Dışarısı ve içerisi hareketli. Fiyatlar uygun.
Coyote Ugly, Gecenin
en hareketli mekânı burası. Bar tezgâhının üstünden yüksek seste dans edip,
soyunan kızlar var. İç kısımları ise daha sakin, büyük koltuklar barındırıyor.
Moskova,
Dünyanın büyük metropollerinden ve önemli başkentlerinden birisi. Tarih,
kültür, siyaset, spor adına pek çok şeyi burada bulabilirsiniz. Size güzel
yemekler vaat etmese de güzel eğlenceler ve güzel yerler kesinlikle sunuyor.
Kışım gidilirse çok soğuk olduğundan ona göre kıyafet seçimi yapılmalı. Haziran
ortasında bile hava değişebiliyor. Kısa kollu tişört yetersiz kalabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder