25 Eylül 2015 Cuma

Moskova

Yolum 3 yıl sonra tekrardan Rusya’ya düşüyor. Üç yıl önce gittiğimde sadece St.Petersburg’da bir hafta geçirmiştim. Bu sefer gezi programıma mutlaka başkent Moskova’yı da katacağım. Üstelik bileti de direkt Moskova’ya alıyorum. Uzun bir gezi olacak. Üstelik beyaz geceleri de görecek olmam ve yaz mevsiminde seyahat etmenin de heyecanını taşıyorum. Cumartesi sabahı Moskova’ya varıp pazartesi gecesi trenle St.Petersburg’a vardım. 3 gün de St. Petersburg’da geçirdikten sonra Helsinki ve Tallinn şehirlerine yolculuk edip tekrar St.Petersburg’a otobüs ile oradan da uçak yolculuğu yaparak gezimin başlangıç noktası olan Moskova’da noktayı koymuş oldum.
Notları yazarken de gezi sıramı takip edeceğim. Önce Moskova hakkında bilgi vereceğim.

 Ulaşım
Moskova’da üç büyük havaalanı var. Sheremetyevo, Domodedovo ve Vnukovo. Ben Vnukovo havaalanını kullandım. Havaalanında çıkıp minibüslere binince en yakın metro durağı olan kırmızı hatta bulunan Yugo-Zapadnaya metro istasyonun ulaşıp istediğiniz yere gidebilirsiniz.
Şehir içinde ulaşım ise taksi, otobüs yaygın olmakla birlikte en sık kullanılanın elbette meşhur Moskova metrosu olduğunu söyleyebilirim. Müthiş bir tarihi birikimi olan, günde yaklaşık 9 milyon insanın kullandığı bu ulaşım aracında kaybolmanız çok basit. Ben ilk gittiğimde St. Petersburg’da metroya hayran kalmıştım ama şimdi iki şehirdeki metroyu kıyaslayınca Moskova metrosu gördüğüm dünyanın en iyi metro hattı. Gitmeden evvel telefonunuza metro uygulamasını indirmenizi tavsiye ederim. Kiril alfabesini de bir göz atmakta fayda var. Çok karışık gelecektir, orada yaşayanlarının bile karıştırma ihtimali olduğunu düşünüyorum. Özellikle aktarma yaparken yerin altından 10-15 dakika boyunca yürümek durumunda kalıyorsunuz ve ne tarafa gitmeniz gerektiğinde yanılabilirsiniz. Turist infolardan aldığınız haritalar ve duraklardaki yön tabelaları da işine yarayabilir. Resmen başka bir hayat yerin altında yaşanıyor.
12 hattın olduğu metroda istediğiniz her yere tek bilet ile gidebilmeniz çok güzel. Örneğin Türkiye’de Kartaldan metroya binip Ayrılıkçeşmesinde indiğiniz de marmaraya aktarma yaparken ücret ödemek durumunda kalıyorsunuz. Moskova’da tüm aktarmalar ücretsiz. Ben üç günlük kart aldım. 400 ruble tutarındaki bu kart çok işime yaradı. Metro ve biletler hakkında bilgiye Moskova metrosunun resmi sitesinden[1] ulaşabilirsiniz.
Şehirde bol bol yürüyüş de yapabilirsiniz. Geniş caddelerinde kendinizi küçücük hissedeceksiniz. Fakat haritada yakın görünen mesafeler yürümeye başlayınca uzun gelebilir. Karşıdan karşıya geçerken yaya geçitleri ve alt geçitleri kullanmak gerekiyor. Trafik ışıklarının süresi eğer yavaş yürüyorsanız geniş caddelerde karşıdan karşıya geçmenize yetersiz kalabiliyor. Hiç üst geçit görmedim diyebilirim. Bisiklet sürmeye pek uygun bir şehir olmadığını düşünüyorum. Kullanan insan da pek görmedim. Bunun yanında patenli ve kaykaylı çok fazla sayıda insan gördüm.
Metro: www.mosmetro.ru/

Konaklama
Moskova’da konaklama seçenekleri çok yaygın. Ben Hm Hostel’de konakladım. Gayet merkezi bir konumdaydı Kızıl Meydana 10-15 dakika kadar yürüme mesafesinde, Eski Arbat sokağının girişindeydi. Fiyatı da standart hostel seviyesinde Tavsiye ederim. Yine bununla birlikte ekonomik olarak airbnb seçeneklerini de kullanabilirsiniz.

Para-Ekonomi
Moskova dünyanın en pahalı şehirlerinden birisi. Bir turist olarak ilk etapta içki, metro bileti, taksiler, yemek bunların hepsi pahalı. Üstelik lüks ve meşhur caddelerinde fiyatlar daha da yukarı çıkıyor. Neyse ki son dönemde Ruble’nin değer kaybetmesinden ötürü biraz daha kabul edilebilir seviyelere iniyor fiyatlar. Ruble’yi nasıl alabilirim diye düşünyorsanız gitmeden evvel İstanbul’da Kapalıçarşı, Tahtakale’deki döviz bürolarına uğrayıp toptan Ruble alın derim. Önceden bulmanız problem olabilir. Alım yapmadan bir iki gün önce haber ederseniz size temin ediyorlar. Çok daha avantajlı oluyor. Benim seyahatim boyunca ruble değerini 20’ye bölerek kolay hesaptan yaklaşık olarak TL değerini elde ediyordum. Küçük bir ön araştırma yaparak siz de kendinize bu tarz bir kolaylık sağlayabilirsiniz.
Taksilere binmeden evvel ödemeye razı olduğunuz fiyatı söyleyin ve açık açık pazarlık yapın. Herkese farklı fiyat uygulayabiliyorlar. Özellikleri geceleri fiyatlar oynaklık gösteriyor.
İçki fiyatları pahalı demişken siz onu Türkiye koşullarında kabul edin. Bizim ülkemizde bira ne kadarsa Moskova’da gideceğiniz bir mekânda da o kadar. Marketlerde votkalar, biralar yine normal seviyelerde.

Gezilecek Yerler
Red Square (Krasnaya ploshchad), Meşhur kızıl, güzel meydan. Listenizdeki birçok yeri burada ve çevresinde göreceksiniz. Metro ile ulaşım çok kolay. Şehrin kalbi ve en önemli noktalarından olarak kabul görüyor. Görkemi ve havası hemen etkiliyor. Burayı görmeden dönülürse Moskova’ya gitmiş olunmaz. Buradaki restoranlarda fiyatlar yüksek.  Burayla ilgili bir anımda ilk günümde müthiş bir yağmur rüzgar ile bastırınca kendimizi yakındaki Gum’a zor atmıştık.
Lenin Mozolesi, Kazan Katedrali, Devlet tarih müzesi ve Gum Alışveriş Merkezi’de Kızıl meydanda görebileceğiniz diğer yerler.
St. Basil's, Aziz Vasil katedrali Kızıl Meydanda gözünüze çarpacak. Rengârenk kubbeleriyle soğana benzetiliyor. Çok güzel fotoğraflar çekinip, içerisini gezebilirsiniz. Bu harika kiliseyi yaptıran Korkunç İvan’ın bir daha böyle güzel bir eser yapmamaları için mimarların gözlerini oydurduğu rivayet edilir.
Kremlin (Moskovsky Kreml), devasa bir alan, bölge, saray.. Putin’e ev sahipliği yapan bu sarayda kiliseleri gezip devasa çanı görebilirsiniz. Karşılıklı sağlı sollu katedrallerin oluşturduğu bir meydan var. Caddelere çıktığınızda kaldırımdan yürümeye, karşıya geçeceksiniz yaya geçitlerini kullanmanız gerekiyor. Aksi takdirde görevliler tarafından uyarı alıyorsunuz. Tüm saray bölgesiniz gezmeniz 3-4 saat alabilir. Kaleleri, kuleleri ve müzeleri de buna eklersem 1 ya da 2 saat daha ilave edebiliriz.
Lomonosov Moscow State University (MGU), Stalin’in yedi kardeş adını verdikleri gökdelenlerinden birisi devasa bir bina. Üniversite olarak kullanılıyor. Binayı fotoğraf karesine sığdırmak o kadar güç ki? Ayrıca bina içerisinden en uçtan en uca insanlar nasıl ulaşım sağlıyor diye de merak ettim.
Gorky Park, Şehrin orta yerinde harika bir park. Sadece bir park değil, kültürel ve sportif buluşma noktası, insanların dinlendiği, piknik yaptığı, eğlendiği şahane bir alan. Günlerinizi burada doya doya geçirebilirsiniz. Benim en çok sevdiğim ve kendi şehrimde hasret duyduğum türde alanlardan birisi olması itibariyle bu parkı çok sevdim. Hatta havuz kenarında bir öğlen uykusu bile uyumuşluğum var. Daha fazla zaman geçirmek isterdim.
Tretyakov Gallery, Birbirinden farklı türde ve döneme ait eserleri görüp inceleyebileceğiniz geniş bir alanda yerleşik şahane bir müze-galeri. Öğrenci kartınız varsa 250 ruble gibi bir fiyata üstelik. [2] . Her eserin hakkını vererek bakılmak istenirse fazla zaman alacaktır. Çok büyüt boyutlarda muhteşem güzel tablolar gözümüze çarptı.Nasıl eserler olduğu hakkında bilgiyi resmi sitesinden alabilirsiniz. İyi ki gittiğim dediğim müze-galerilerden birisiydi.
Novodevichy Mezarlığı, mezarlık evet ama müze gibi. Gidip bulması biraz zor olsa da kesinlikle çabalarınıza değiyor. Zaten Nazım Hikmet’i ziyaret edeceğim diyorsanız kesin gideceksiniz. Gogol, Çehov, Kruşev, Mayakovski, Yeltsin gibi siyaset, spor, sinema, edebiyat, bilim adamları herkes burada yatıyor. Mezarlık girişindeki dizinden bakarak kimin nerede yattığını not alın ki mezarlıkları bulmanız kolay olsun. Şansınıza mezarlıkta bu işi gönüllü yapan, sizi gezdirecek birisi de karşınıza çıkabilir. Kim bilir ?
Stary Arbat, Novy Arbat, Eski ve Yeni Arbat caddelerinde yürüyüşe çıkabilir, alışveriş yapabilir ve yemek yiyebilirsiniz. Kaldığım Hostel Eski Arbat'ın başlangıcından olduğundan genelde yemeklerimi orada yedim. Trafiğe kapalı bu caddede yürümek gayet keyifli oluyor. Caddede Puşkin evini ve heykelini, Victor Tsoi’ye adanmış duvarı görebilirsiniz. Yeni Arbat ise biraz daha soğuk geldi bana. Taşıt yoluna da açık.
Sparrow Hills (Vorobyovy Gory), Serçe Tepeler diye geçen bu bölge Lomonosov Üniversitesine yakın, güzel bir konum ve manzara sahip.  Bu bölgeden aşağıya inersiniz kendinizi bir ormanda bulacaksınız. Biraz daha yürürseniz Gorki park’a vardınız demektir.
Tverskaya Street (Ulitsa), Moskova’nın Nişantaşısı olarak düşünün. Upuzun geniş bir caddede sıralanmış restoranlar, oteller, gece kulüpleri ve mağazalar ortadan vızır vızır geçen araçlar.
Christ The Savior Cathedral, devasa bir katedral. Güzel fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz. Alt ve üst girişi var.
Bolshoi, eğer Bolşoy’da ben gösteri izleyeceğim derseniz biletinizi önceden almakta fayda var. İçine girip gezmekte pek mümkün değil. Denedim başaramadım. Tiyatronun önündeki havuzlu meydanda oturabilirsiniz.
Bolşoy tiyatrosundan sağ tarafınızda kalan Gum alışveriş merkezinden kuzeye doğru yürürseniz başka bir meydana geleceksiniz. Özellikle sıra sıra barların dizildiği bu mekân ve çevre sokaklar çok güzel mimari örneklerle yapılmış yapılar ve tertemiz sokakları ile ilginizi çekecektir.
Rusya Devlet Kütüphanesi, gidip kitap okuyun demiyorum tabi ama Kızıl Meydana giderken önünde durun ve görkemli yapıya bir göz atın. Üstelik Dostoyevski sevenler için kocaman bir heykeli görmek de bonus olacaktır.
Moskova Metrosu’nda görülecek çok güzel metro istasyonları var. Bir iki saatinizi bu istasyonlara ayırmanızı öneririm. Kievskaya, Park Pobedy, Ploshchad Revolyutsii, Arbatskaya, Komsomolskaya benim gördüklerim arasındaydı. Moskova metrosunun istasyonlarında metronun kokusuna tarih karışıyor.
Bunun yanında elbette yapılacak çok fazla şey var bu tarihi başkentte. Benim üç güne sığdırabildiklerim yukarıdakiler. Yapamadığım şeyler örneğin tekne turu, gezemediğim müzeler de elbette oldu.

Nerelerde Yedim
Cafe Mu-Mu, lokanta tarzında istediğiniz yemekleri seçip ücreti kasada ödüyorsunuz. Uygun fiyatlarda doyurucu bir menü yapabilirsiniz kendinize.
Teremok, lezzetli tatlı-tuzlu pankekler ile kahvaltı ya da öğün geçirebilirsiniz.
Beverly Hills Diner, Arbat caddesinde. Sakın pankeke yemeyin, hamburgerler daha büyük ve leziz.
Gum, ilk gün bastıran yağmurla birlikte kendimi avm’ye zor attım. Havanın sakinleşmesini beklerken dışarıdaki kafeye oturdum. Fiyatlar çok yüksekle olmakla birlikte bir şeyler içilebilir.
Bu gezide de yemek konusunda çok fazla Rus mutfağına başvurmadım. Riske girmeden, bildiğim ve ucuz lezzetlere yöneldim. Küçük marketlerden alışveriş yaparak kahvaltılıklar aldım. Hostelde kruvasan ve çay ile kahvaltımı yaptım.

Gece Hayatı
Moskova’da mutlaka gece dışarı çıkmalısınız. Güzel ve hareketli bir gece hayatı var. Hafta sonu hafta içi pek fark etmiyor. Pahalı ve lüks gece kulüplerine gidebileceğiniz gibi daha makul ama benzer eğlenceler sunan barları da tercih edebilirsiniz. Genelde hava güzelse dışarıda içkisini içen insanlarda var. Elbette burada da içki yasağı belli bir saatten sonra var. Gorki parkta bira içerken görevli tarafından şişeleri saklamam doğrultusunda uyarı bile aldım.
Gece sokakta atla gezintiye çıkmış kadınlar gördüm. Rüya gibiydi biraz tuhaftı. Nüfusun büyük bir kısmı kadın olsa gerek sokaklarda, metrolarda kadınların sayısı erkeklerin sayısından fazla.
Üç tane mekâna gittik. Darling I will call you later, dans edilebilen aynı zamanda langırt gibi oyunlarda oynanan güzel bir bar.
Kamchatka, Bolşoy’un yakınlarında güzel bir meydanda. Dışarısı ve içerisi hareketli. Fiyatlar uygun.
Coyote Ugly, Gecenin en hareketli mekânı burası. Bar tezgâhının üstünden yüksek seste dans edip, soyunan kızlar var. İç kısımları ise daha sakin, büyük koltuklar barındırıyor.
Moskova, Dünyanın büyük metropollerinden ve önemli başkentlerinden birisi. Tarih, kültür, siyaset, spor adına pek çok şeyi burada bulabilirsiniz. Size güzel yemekler vaat etmese de güzel eğlenceler ve güzel yerler kesinlikle sunuyor. Kışım gidilirse çok soğuk olduğundan ona göre kıyafet seçimi yapılmalı. Haziran ortasında bile hava değişebiliyor. Kısa kollu tişört yetersiz kalabiliyor.



























[1] http://engl.mosmetro.ru/pages/page_0.php?id_page=8
[2] http://www.tretyakovgallery.ru/en/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder