Daha
önceden Çeşme’ye iki kez gitmeme rağmen vizem olmadığı için Sakız Adasına gitme
şansım olmamıştı. Bu sefer vizem varken sadece Sakız’a gitmek için biletleri aldım.
Cumartesi sabah uçağıyla İzmir üzerinden Çeşme’ye varış ve feribot ile Adaya geçiş
ertesi gün de akşamında Çeşme üzerinden direkt Havaalanına yetişme planımız
evdeki hesaplarımız gibi olmadı. Sabahki feribotu kaçırınca akşama kadar
Çeşme-Alaçatı’da dolaşmak, zaman geçirmek zorunda kaldık. Dolayısıyla sadece 1
gece 1 gün geçirdiğim Sakız adasını basit ve kısaca anlatmaya çalışacağım.
Elbette ki Sakız Adası en az 4-5 günde güzelce tüm koyları ve köyleri gezilerek
hakkı verilebilir.
Adaya Nasıl
Gidilir?
Adaya
gitmek için Çeşme Limanına ulaşmak gerekiyor. Havaş otobüsleri İzmir Adnan
Menderes Havaalanında 25 TL ücret karşılığında 70 dakika gibi bir sürede ulaşım
sağlıyor.
Çeşme
Limanında ise aktif olarak çalışan iki şirket var. Ertürk Lines[1]
ve Ege Birlik[2]. Bu iki
şirketin de gitmeden önce internet sitesinden sefer saatlerini ve ücretlerini
öğrenip bilet alabilirsiniz.
Adaya
gitmek için Schengen vizenizin olması gerekiyor. Kapı vizesi de almak mümkün.
Ancak Kapı vizesinin daha maliyetli olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda çıkış
pulunu da mutlaka ödemek gerekiyor.
Duty Free
sadece Çeşme limanında var. Ben karşı taraftaki duty free den bir şeylerim
alırım derseniz hiçbir şey alamadan geri dönüş yaparsınız. Sakız’ın limanı
küçücük ve mağazaya yer yok.
Ada
İçerisinde Ulaşım
Toplu
taşıma minübüslerin olduğunu söylediler fakat biz gezerken hiç göremedik. Belki
de denk gelmedi ama genel olarak Yunan adalarında sefer saatleri ve araç
yoğunluğu konusunda çok güvenilir olmadıklarını bildiğimizden biz araç
kiraladık. İyi ki de öyle yapmışız. İstediğimi vakitte istediğimiz yere
gidebilme şansımız oldu. Limandan iner inmez yolu takip ettiğinizde araç
kiralama şirketleri yan yana dizilmiş şekilde. Fiyatı uygun olana girip
anlaşabilirsiniz. Biz, otomatik vites aracı günlük 35€ karşılığında kiraladık.
Nerede
kalınır?
Kalacak yer
seçenekleri fazla, gitmeden evvel internet sitelerinden isteğinize bağlı olarak
konaklayacağınız yeri ayarlayabilirsiniz. Biz Kampos bölgesinde, merkeze yakın,
yer alan Topakas Konukevinde kaldık. [3]
Feribotun gecikmeleri gelmesinden ötürü Çeşme limanından planlana saatten daha
geç hareket edince akşam karanlığına kaldık ve evi bulmamız zor oldu. Yolun bir
kısmına kadar gidip, doğru yolda olduğumuzdan şüphe edince limana geri dönüp, birilerinden
yardım almayı ve bizim için telefon açmasını rica etmeyi kararlaştırdık.
Bir bara
gidip rica edip arayıp konuştuğumuzda havaalanına yakın bir yerde bulaşalım
dedik. Kalacağımız konuk evinin sahibi bizi karşıladı, eve kadar onun eşliğinde
gittik. Hoş geldin içkisini Mastika ve Uzo. ikram etti, sohbet ettik. Eleni,
eşi, çocukları ve tatlı köpeği bizi gerçekten çok sıcak karşıladı. Topakas Konukevi,
sahipleri ve konumuyla Ada’da kalmak için elverişli bir yer.
Ada’da
Gezilecek Yerler
Öncelikle
kısıtlı zamanınız varsa Kuzey’e mi Güney’e mi gideceğinize karar vermeniz
gerekiyor. Yerleşim yerleri ve koyların aralarındaki mesafeler yer yer büyüyor.
Yollar asfalt ve düzgün olsa da adada olduğunuzdan kıvrımlı yollar zaman
alabiliyor.
Biz Adanın
Güneyini tercih ettik. Hem gezmek istediğimiz köylerin orada oluşu hem de Eleni’nin
tavsiyesi doğrultusunda bu kararı aldık.
Armolia
köyünden geçerek ilk durağımız Pirgi Köyü oluyor. Meydanda kahvaltımızı
yapıyoruz. Bu köydeki ilginç olan şey evlerin ve kiliselerin dış cephelerindeki
desenler, süslemeler.. Bu süslemelere “Ksista” adı veriliyor. Çok özgün bir
tasarım ve süslemeyi daha önce bir yerde görmemiştim.
Pirgi köyünden
sonra sırasıyla Komi, Emporios, Mavra Volia ve adanın en ucundaki Vroulida
plajına gidiyoruz. Aralarından en beğendim Mavra Volia ve Vroulida plajları
oldu. Plajlar çok ıssız. Yol boyunca sakız ağaçları görüyoruz.
Vroulida |
Tekrardan
geri dönüp Mesta Köyüne gidiyoruz. Daracık sokakları ve labirent gibi yapısıyla
bu köyde çok ilgi çekici. Köyün içindeki kiliseyi de görebilirsiniz. Özellikle
köyün içindeki sokaklarda zemindeki oklarla köye giriş ve çıkışı bulunuyor.
Ayrıca köyün içinin yazın serin kışın sıcak oluyor olduğunu ve buna göre
tasarlandığını öğrenince şaşırıyoruz. Köyün korsan saldırılarına karşı
korunaklı yapıldığı da söyleniyor.
Mesta
Limanından geçip hedefimiz olan adanın batısındaki Lithi Plajına gidip yemek
yiyeceğiz. Yolda bir süre sonra ıssızlaşmaya başlayınca haritalara bakıyoruz.
Yanlış yerde olduğumuz duygusuna kapılınca bir an panikliyoruz. Çünkü hata
yapma şansımız yok, feribotu kaçırabiliriz.
Neyse ki
karşıdan gelen bir aracı durdurup Lithi köyünü soruyoruz. Doğru yoldayız. Yol
boyunca gözümüze çarpan korkunç bir manzara var. Yakın zamanda burada çıkan
yangın geniş bir çevreye ciddi zarar vermiş. Umarım en kısa sürede doğayı
tekrardan canlandırabilirler. Bir süre sonra Plaja varıyoruz. Deniz kenarında
karnımızı uygun fiyata leziz yemeklerle doyuruyoruz.
Dönüş
yolunda yine merkeze inip arabayı teslim edip limana geçiyoruz.
Sakız adası
ben de bir kez daha kendisine çağırma isteği uyandırdı. Sakin koylarında ve
tarihi köylerinde, sıcakkanlı insanlarıyla, lezzetli ve kaliteli yemekleriyle
yavaş ve sakin bir şekilde 5 gün kadar şahane vakit geçirebilir.